başkalarının başına da geliyor mu diye merak edilen şeyler

izlenen videoda ''skip add'' yazan yere içinden ''sikip at'' demek.

bi yere geç kaldığınızda ütüyü bulamadığınız oluyor mu? ya da bulduğunuz ütünün içinde su kalmadığı ? bir sürü çoraptan bir tanesinin bile ortada olmadığı ..yani geç kalınca üste üste gelen aksilikler ..

tuvalette otururken kapıyı kitleyip kitlemediğinden emin olamayıp kalkıp bi kapıyı zorlamak

bir kızın arkasında yürürken acaba sapık gibi mi oldum deyip; usain bolt misali kızı sollamak.

evden çıkarken para hesabı yapıp bu bana yeter diyor ve sonra parasız kalıyor musunuz arkadaşlar ???

minibüste ineceğim yerden 20 metre falan önce biri inince ben de iniyorum var mi benim gibisi?

kaldırımlarda yürürken çizgilere basmadan yürümek. sanki ben o çizgilerin birine basınca başıma kötü bir şey gelecekmiş gibi hissediyorum.

destansı aşkı evde pinekleyerek aramak

minibüs beklerken beklediğim yerin yakınında birini indirince, benim yüzümden tekrar dur kalk yapmasın diye minibüse doğru koşmak

diyelim ki sigara içiyorum. o an düşünüyorum ki acaba şuan kaç kişi benimle aynı anda sigara içiyor. sonra içimden diyorum ki acaba kaç kişi benimle sigara içiyor diye sorduğum bu soruyu kimlerde soruyordur. ve bunuda kimler merak ediyordur. anlamanızı beklemiyorum ama şöyle özetliyim aynı anda üç şeyi merak ediyorum ve aynı anda bu üçünüde kaç kişi merak ediyordur onu düşünüyorum. öf karıştı iyice aq.

yere düşünce kendini iyice bırakıp haline gülmek

uyurken cok yüksek bi yerden düşüyormuş gibi olup aniden korkuyla uyanan bi ben miyim

bazen "sevişme" isteği geliyor bana. umarım size de geliyordur.

sık sık ayağımın serçe parmağı sehpanın köşesine çarpıyor

kendimle iddiaya giriyorum. bunu yaparsam bunu kendime alicam gibisinden veya bunu yaparsam başka bisey yapma hakkı vericem kendime

tam uykuya dalıcakken kendi horlama sesine uyanmak

gece açık kalan oda kapısından biri bakıyormuş gibi geliyor karanlıkta asdfsgs

kafamda bir şeyler belirliyorum mesela şöyle olması için şundan vazgeçer miyim? ya da istediğim bir şey olsun diye şunu yapar mıyım? şeklinde artık istemsizce yapıyorum takıntı gibi bir şey oldu bende

çoğu zaman saçma ve çok fazla rüyalar görüyorum,uykumdan da bişey anlamıyorum hatta bazen uyanıkmış gibi rüyalar görüyorum.acayip can sıkıcı bi durum.benden başka yaşayan vardır umarım....

dost kazığı herkes için geçerli mi? gerçekten insanın içi yanıyor ama kimseye sesini duyuramıyor mu? yanlız kalmak herkes için nasıl bu kadar farklı kavranabiliyor?

yeni bir ilişkiye başlayınca herkesin kokunu almış gibi seni arayıp görüşmek istemesi yetmezmiş gibi bir de eski sevgililerin geri dönme çabası.

sevgiliyle ayrilinca gelen uber seviyedeki ozguvensizlik. bir tek bana mi oluyor?

dedikodu yaparken ya da kötü bir şey geçerken aklımdan elim kitlenip kalıyor, ya da bi yere kafamı çarpıyorum. sadece bana mı oluyor be...

uykumu alamayınca vücudum kaşınıyor. acaba sizlere de oluyor mu bu?

uygun başlık üretemediğim için buraya yazayım dedim. (bkz: kişinin boy hizanın üstünde kolların yukarıya kaldırılması sureti ile yapılan ince işlerde daralma durumu) mesela şöyle boyunuz 1.70 ve 2 metre yüksekte demir profile bağlı bi çember var. oraya ip ile düğüm atmanız gerekiyor. onu tek hamlede yapamazsam bir daha yapamıyorum. böyle kollarımda garip bir uyuşukluk gibi bir hissiyat oluyor. ikinciye denesem de yapamıyorum zaten o halde. edit: bir de şu (#2108517)

ders çalışmaya basliycaksiniz uykunuz gelmeye başlıyor neyse uykuya direniyorsunuz azimle boyle ders calisilmaz diyip yatağa geçiyorsunuz ama yatağa gecincede uykunuz gelmiyor.

kenan doğulu ile yalın'ı siz de benzetiyor musunuz? sadece tip olarak düşünmeyin.

bazen tuvalette telefonla oynarken şarkı açıyorum da mesela neşet baba çıkarsa hemen kapatırım saygısızlık olmasın diye. var mı sizde de böyle takıntılar, böyle eşsiz incelik?

yolda gördüğüm yaşlı nine ve amcaların yanına gidip hayat hikayeni anlat demek istiyorum saçma biliyorum başka var mıdır böyle

ya bi kız arkadaşım bugün böyle düşünerek bi soru sordu “hiç yalnız kalınca göğsünü öpüyo musun?” abi neden bunları düşünüyoruz ya

bir durum karşısında içinin titremesi. olayı açmak gerekirse böyle üzücü bir olayla karşılaştığımda tüylerim diken diken oluyormuş gibi olup içime bir soğukluk düşüyor ve o an böyle kendimi buz gibi hissediyorum...

böyle bir mesaj yazarken yollasam mi yollamasam mi tarzı bir muallakta kalırsam aniden gönder tuşuna basıyorum.

yüz yüze yapılan konuşmaları gece düşünüp,keşke orada şunu deseydim demek.

durup dururken bir kısım insan sebebiyle midenizin bulandığı oluyor mu? çok ciddiyim yani böyle hemen her hareketleri gözünüze batıp elinize verseler bi kaşık suda boğabilme haddini kendinizde görme durumu falan

gecenin köründe su içmek için sıcacık yatağından kalkmış, %80 uykulu bir halde rotanı belirlemiş ve mutfağa doğru seyir halindesindir. karanlıkta kalmış koridorun duvarında asılı duran -varlığını unuttuğun- otomatik oda spreyi tam da sen koridordan geçtiğin sırada kulağının dibinden ensene doğru -azrail'mişcesine- "pıısştt!!" eder..

geçmişte yapılan mallıkları hatırlayıp o an insanın kendisinden soğuması

mesela entry gireceğim ya tam hangi başlığa yazacağımı da belirlemişim ama başlığı bulamıyorum tam hatırlamadığım için. öyle bir başlık var biliyorum ama bulamayınca sinirlenip vazgeçiyorum yazmaktan. yeter be diyip...

Kısa bir dönem özel türkçe dersi verdim. Eğlenceliydi, uzun sürmesini dilerdim. Fakat şartlar buna müsade etmedi. Kariyerimi nasıl zirvede bırakmak zorunda kaldığımı anlatmak istiyorum. Çalıştığım yer ile evim arasındaki güzergah boyunca müsait olan her durağa, sokak direklerine, izin veren esnaf dükkanlarının camekanlarına üzerinde numaramla birlikte konuyla ilgili küçük bir notun yazılı olduğu kağıt parçalarını yapıştırıyordum. Zira reklam her şey demekti. Dolayısıyla gün içinde üç beş kere bile olsa tanımadığım numaralardan aranıyor, normal şartlarda beni tedirgin edecek bu duruma zamanla alışmaya çalışıyordum. Elbette arayan herkesle orta yolu bulmak imkansızdı. Kimisi yok pahasına hizmet bekliyordu. Şaşılacak şeydi doğrusu. Bir akşam balkonda kahvemi yudumlarken yine telefonum çaldı. Hiç düşünmeden açtım. Karşı tarafta tok sesli bir adam vardı: -iyi akşamlar. +iyi akşamlar, buyrun efendim. -uygun musunuz? +tabiki, sizi dinliyorum. -saatlik ücretiniz nedir? +yüz lira beyefendi. -çok değil mi? +peki siz ne kadar teklif ediyorsunuz? -80 vereyim. +tamam dediğiniz gibi olsun. -çok iyi. Hemen gelebilir misin? +gelirim. Nerde eviniz? Tarif etti. Şuraya kadar gel, arabayla alırım falan yaptı. sonra birkaç saniye duraksadı. Nefes alıp verişleri hızlanmış mıydı yoksa bana mı öyle geliyordu diye düşünürken: -şey... prezervatif kullanmak şart mı? dedi. inanın, daha önce hiç bu denli nutkum tutulmamıştı. Meğer herifle neyin pazarlığını yapıyormuşum. üstüne, sessizliğimden eni konu cesaret alıp hırıltılı hırıltılı: -takmasam olmaz mı, et ete değmeli bence. öbür türlü zevk mevk almıyorum demez mi... Boğazımı temizledim. Bi an evvel lafa girmeliydim. Fakat susmuyordu ki... -peruk da ayarlarım. Sıra bendeydi artık. Bağırmaya başladım: +ne diyorsun lan sen şerefsiz! -sakin ol bebeğim. takmam olur biter, hayret yani. +bak hâlâ konuşuyor. nerden aldın bu numarayı puşt? -cami tuvaletinde canım. Lütfen rahatlar mısın artık... +göstereceğim sana rahatlamayı dur sen dur. götoş. Cami helasıymış. Ulan insan bari yalan söyler vizyonsuz pezevenk. Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyordum. -ne yani, özel ders ayağına pasif cd takılmıyor musun sen? +olm sittir git diyorum bak. -memnun bırakırım ama, geç boşalıyorum. yüz liraya anlaşalım hadi. +la kapat şu telefonu ecdadını zikerun! Sinirden elim ayağım titriyordu. Gözümün önünde heybetli bir cami, içinde yaşlı amcalar, ibadet, şükür, zikir mikir, tefekkür, derken tuvaletler ve bu adam... olacak iş değildi. Beynim sulanıyordu. aklımı oynatmak üzereydim. annesiyle ilgili son bir iki temennide bulunup kapat tuşuna basmadan önce adamın "kadın giysileri bulurum, benim aktif arkadaşlarım da var" dediğini duydum. Pırıl pırıl gözyaşlarımdan yanaklarım sırılsıklam kesilmişti. ve kendimi garip bir şekilde iğfal edilmiş, kirletilmiş hissediyordum. edit: imla zart zurt

Babam uyandığında günaydın diyince bile tersliyor sizin de öyle mi kfkfkf

sürekli rüyada maskesiz dışarı çıktığını görmek, sonra telaşla eve dönmeye çalışmak ama asla dönememek, bu sırada da kıyafeti burna kadar çekip kendini korumaya çalışmak ama etrafın hep çok kalabalık olması ve insanların öksürerek üstüne üstüne gelmesi.. bu kabusu sadece ben görüyo olamam

Size de sürekli kuş sıçıyor mu ? Şans falan getirdiği de yok ayrıca , en son kuş sıçtığında conta yakmıştım, şemsiyeyle dolaşacağım neredeyse